İSTANBUL (İGFA) –Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Emrullah Yedikardeş, ruhsatlardaki artışın deprem bölgesinde başlanacak konutlardan kaynaklandığını, müteahhitlerin yeni yerel yönetimler seçimi öncesinde daire ruhsatını almayı tercih ettiğini söyledi.
Sektör temsilcilerinden Emrullah Yedikardeş, şunları söyledi: “Ancak bu, gelecek yıl daha fazla konut üretileceğinin garantisi olarak görülmemeli. Çünkü sektörde üretim iştahı yok. Maliyetlerin artması, usta ve personel bulmanın zorlaşması, alıcıların maddi açıdan konuta ulaşamaması gibi olumsuzluklar yeni yatırım planlayanların ertelemesine neden oluyor. Aynı yıl uygulanması zorunlu olmadığından tedbir amaçlı lisanslar alınıyor” dedi. İnşaat ruhsatlarının 3 yıl içinde uygulanması gerekiyor ve bu sürenin sonunda iptal ediliyor.
Son dönemde markalı üreticilerin peş peşe yeni projeler başlatması güzel bir gelişme olsa da ülkedeki toplam konut ihtiyacını karşılamaya yetmeyeceğinin altını çizen Yedikardeş, şöyle konuştu: 1 milyon. Üretim geçen yıl 642 bin adette kalmıştı. “Her yıl ortalama 400 bin konut açığı yaşanırken, herkesin bu yıl projeyi tamamlayıp beklemesi nedeniyle gelecek yıl daha fazla konut sıkıntısı yaşanacak” dedi.
500 BİN SOSYAL KONUT AÇIĞI KAPAMAYACAK
Hükümetin konut sorununa çözüm bulmasının, 5 yıllık kalkınma planında yılda toplam 500 bin 100 bin sosyal konut üretilmesinin çok güzel bir haber olduğunu dile getiren Emrullah Yedikardeş, “Bu durum konut açığının önüne geçiyor” dedi. Derinleşmeden belki önümüzdeki yıl 1 milyona ulaşacak ama kapatmıyor. “Kapatılmayan konut açığı doğal olarak fiyatların yüksek kalmasına neden olacaktır” yorumunu yaptı.
KONUT FIYATLARI ARTACAK
Bu nedenle konut fiyatları sorununun sadece ekipman fiyatlarının kısıtlanmasıyla çözülemeyeceğini belirten Yedikardeş, şunları ekledi: “Her şeyin fiyatı düşük olsa bile üretim olmadığı için konut fiyatları yükselecek. “Bu kez insanlar kiralık konuta yönelecek ve kiralamalarda sorun yaşanacak” yorumunu yaptı. Bunun önüne geçmek için arzın artırılması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması gerektiğini belirten Yedikardeş, yüksek kredi maliyetlerinin ve hem yüklenici hem de alıcı açısından sınırlı limitlerin hareketleri kısıtladığını açıkladı.
